Bir varmış, bir yokmuş… Masmavi gökyüzünün altında, rüzgârın usulca estiği bir kasabada yaşayan Ada adında bir kız çocuğu varmış. Ada, her gece penceresinden gökyüzüne bakar ve yıldızların dansını izlerken hayal kurarmış. Kasabanın diğer çocukları da gökyüzünü merak eder ama Ada kadar hayal gücü geniş olan pek azı varmış.
Ada’nın en büyük tutkusu, gökyüzündeki yıldızların sırlarını keşfetmekmiş. “Acaba her bir yıldızın kendi hikâyesi var mı?” diye düşünür, bazen rüyalarında bulutların üstünde uçup yıldızlarla sohbet ettiğini görürmüş. Gökyüzü onun için sadece karanlık bir fon değil, sayısız macera ve masalın saklandığı sihirli bir dünya gibiymiş.
Bir akşam, Ada gökyüzüne baktığında bulutların farklı renklerde parladığını fark etmiş: Pembe, mor ve altın sarısı bulutlar, gökyüzünde dans eder gibi hareket ediyormuş. Gözlerine inanamayan Ada, “Bu bir işaret olmalı!” diye düşünmüş ve hemen dışarı koşmuş. Bulutların arasından parlak bir ışık süzülüyor, tıpkı bir yol gibi yere uzanıyormuş.
Ada, ışığın uzandığı yere yaklaştığında karşısında merdiven gibi şekillenmiş bulutları görmüş. Bu merdiven, gökyüzüne doğru uzuyormuş! Bir an korksa da merakı daha ağır basmış ve ilk basamağa adımını atmış. Bulut merdiveni pamuk gibi yumuşak ama bir o kadar da sağlammış. Yukarı çıktıkça gökyüzü daha da ışıltılı, daha da büyülü görünmeye başlamış.
Merdivenin sonunda Ada’yı pırıl pırıl bir yıldız karşılamış. “Hoş geldin Ada,” demiş yıldız. “Merak ettiğin her şeyi sorabilirsin. Biz yıldızlar, çocukların hayallerini duyar ve onlara ışık oluruz.” Ada şaşkınlıkla yıldızın sözlerini dinlemiş ve “Gökyüzü neden bu kadar büyülü?” diye sormuş. Yıldız da “Çünkü siz çocukların hayal gücü bize renk ve ışık verir,” diye cevaplamış.
Ada, gökyüzünde dolaşırken başka yıldızlarla da tanışmış, her biri ona farklı masallar anlatmış. Kimi yıldız, uzak galaksilerdeki renkli gezegenlerden bahsetmiş, kimi de bulutların arasındaki rüzgâr perilerinin hikâyelerini paylaşmış.
Ada, gece boyunca gökyüzünde vakit geçirdikten sonra sabahın ilk ışıklarıyla bulut merdivenini kullanarak yeryüzüne geri dönmüş. Elinde sihirli bir yıldız tozu kalmış. Bu yıldız tozunu diğer çocuklarla paylaşarak onların da gökyüzünü keşfetmelerine yardım etmeye karar vermiş. Artık kasabadaki tüm çocuklar gece gökyüzüne bakıp yeni masallar, yeni düşler kuruyormuş.